
Dünyanın her yerinde kumlu, nemli ve sulak bölgelerde yaygın olarak yetişen eğrelti otu çiçeksiz bir bitkidir. Tropikal bölgelerde iklim nedeniyle daha kalın ve ağacımsı bir yapıya kavuşan bitki, ılıman yerlerde otsu bir şekil alır. Tıpta birçok alanda da kullanılan eğrelti otu zehirli bir bitki olarak bilinir.
Yaklaşık 10.000 çeşit değişik türü bulunan ot; kök, gövde (sap) ve yapraktan oluşur. Bitkinin toprağın altında kalın kökü, toprağın üstünde yaprakları bulunur. Eğrelti otu diğer bitkilerden farklı olarak çiçeksiz bir bitkidir, yani eğrelti otu çiçeği bulunmaz.
Daha çok çalılıklarda, duvar diplerinde, dere kenarlarında, ormanlık alanlarda ve gölgelerde yetişen eğrelti otu nemli ve karanlık olan her ortamları sever. Birçok türü bulunan bitki bu nedenle dünyanın her yerinde yaşam alanı bulur. Örneğin; en yaygın tür olan kartal eğreltisine Kuzey Amerika’dan Ekvator’a, Amerika’dan Yeni Zelanda’ya kadar çok geniş bir alanda rastlanır. Kartal eğreltisinden sonra en fazla görülen türler dişi ve erkek eğrelti otudur. İri yeşil demet halinde olan erkek eğrelti otu Türkiye’de Kuzey Anadolu’da görülür. Eğrelti otunun boyu türüne ve olduğu bölgeye göre değişiklik gösterir. Kaynaklar genel olarak bu bitkinin ortalama 120 cm’ye kadar boya sahip olduğunu belirtir. Ancak tropikal bölgelerde yetişen kral eğrelti otu ağacı 24 metreye kadar büyüyebilir.
Eğrelti otu tohumu yoktur. İnce ve uzun yaprakların altında küçük kahverengi sporlar, diğer bir ifadeyle üreme torbaları bulunur. Eğrelti otu bu sporlar ile çoğalır. Eğrelti otu üretimi ile ilgilenenler de bitkiyi sporla çoğaltma veya ayırma yöntemine başvurur. Sporla çoğaltma genel olarak oldukça uzun ve zahmetli bir süreçtir. Ayırma yönteminde ise yaşlı bitkilerin köklerinden çıkan yeni sürgünler tercih edilerek daha kısa sürede üretim sağlanır.